Gebelikte Kan ve İdrar Değerleri Ölçümü
Gebelik sürecinin kontrollü bir biçimde sürdürülmesi ve gebelikte kan ve idrar değerleri ölçümü ve takibi, olası riskleri ortaya koyarak gerektiğinde müdahalede bulunabilmek açısından önem arz etmektedir. Gebeliğin sorunsuz ilerlediği, kişisel ya da aile öyküsünde herhangi bir olumsuzluk bulunmayan hamile kadınlara “düşük riskli gebe” denir. İstatistiksel olarak, düşük risk grubuna mensup hamiler için doğum ve sonrası çoğu zaman olağan bir biçimde ilerler.
Her ne kadar hamile bir kadın “düşük riskli gebe” grubuna da dahil olsa, hamilelik boyunca her gebeye, gebelikte kan ve İdrar değerleri ölçümü periyodik olarak uygulanır. Bu olağan testler, tüm hamilelere uygulanır ancak hamilelik boyunca olumsuz olabilecek ihtimallerin ortaya çıkması ile daha üst düzeyde ve herkese uygulanmayan tahlil ve tetkiklere gidilebilir. Tabi bu uygulamalar tamamen bireyseldir ve bunun kararını hekiminiz verecektir.
Hamilelikte Standart Temel Tetkikler
Kadın doğum uzmanı, hamileliğin kesinleşmesi üzerine öncelikle alttan muayene gerçekleştirilir. Burada, hamileliği negatif etkileyebilecek bir durum söz konusuysa, bunun tespiti amaçlanır. İyi huylu ya da kötü huylu urlar, çeşitli patojenlerden kaynaklanabilecek hastalıklar, üreme organlarının gelişme düzeyleri ya da yapısal özellikleri öncelikle tetkik edilir. Bu tetkikleri, ultrasonik görüntüleme ve rahim ağzı için geliştirilmiş bir test olan pap smear uygulaması izler. Bu sayılanlar genel olarak standart olarak uygulanmaktadır.
Gebeliğin ve sonrasında yaşanacak doğumun sorunsuz geçirilmesi öncelikle amaçlanır. Gebelik sonrası ilk muayene ve tetkikler yapıldıktan sonra, gebe sağlığını etkileyen veya etkileme ihtimali bulunan şikayetler söz konusuysa, şikayetin ilgilisi olan branştan hekimlerin görüşüne başvurulur. Söz konusu uzman hekimle, kadın doğum uzmanı, takip ettikleri gebe ile ilgili koordine olacaklardır. Kan basıncı gebelikte değişmeleri beklenen bir durumudur. Yine de beklentilerin çok üstünde ya da altında tansiyon ölçümleri ihtimaline karşı, her doktor ziyaretinde tansiyon mutlaka ölçülür. Kan basıncı takibinin yanı sıra, hamile kadının kilosu, bebeğin rahimdeki pozisyonu ve gelişimi gebelikte takip edilecektir.
Gebelikte Hormon Seviyesi Testleri
Hamilelikte anne ve bebek sağlığının izlenmesi bakımından gebelikte kan ve idrar değerleri ölçümü uygulaması, anneden anneye farklı adetlerde uygulanabilir. Burada temel kriter anne adayının özel durumudur.
Anne adaylarının, hemen hepsine, gebelikte kan ve idrar değerleri ölçümü çerçevesinde uygulanan testler ve testlerin açıklaması şöyledir:
- Tam Kan Sayımı (Hemogram): Bu test ile kanda bulunan alyuvar, akyuvar, trombosit, hemoglobin gibi temel yapıların miktarına ve kandaki oranına bakılır. Bu test sonuçları ile alerjiler, enfeksiyonlar, kansızlık hatta kan kanseri ile dahi kestirimlerde bulunulabilir.
- Tiroid Stimülan Hormon (TSH): TSH, hipofiz bezinden salgılanır. Tiroid hormonları olan T3 ve T4 hormonlarının meydana gelmesinde baş roldedir. Tiroid kaynaklı sorunların tespitinde ilk bakılan hormondur. TSH hormonuna bakılarak hipotiroidin hipofiz bezi, hipotalamus ya da tiroid kaynaklı olduğunun tespiti için, bu test sonuçları değerlidir.
- Tiroid Testleri: Tiroid bezi temel olarak iki farklı hormon sentezler. Bunlar tiroksin (T4) ve triiyodotironin (T3) şeklinde olup genellikle T3 ve T4 olarak anılırlar. T3 ve T4 hormonlarını, TSH tetikler.
- Total T4: Total T4 üretiminde hipofiz bezi, tiroid bezii ve hipotalamus roloynar. Bedende dolaşırken, bazı proteinlere bağlanmaktadır. (Neredeyse %99,99 u). Tiroid değerlendirmelerinde, TSH’den sonra istenen ikinci testtir.
- Total T3: Tiroid bezlerinin görevlerini yerine getirip getirmediği, protein bağlamasında mevcut durumun ne olduğu konusunda tespit için yapılır. Troid bezlerinin fazla hormon üretmesi durumunda hipertiroid, gereğinden az hormon üretilmesi durumunda ise hipotiroid sorunu karşımıza çıkacaktır.
- Serbest T3: Serbest T3, T3 hormonunun aktif formudur. Total T3’ün Binde iki ile dördü serbesttir. Bu test, özellikle hipertiroid için daha ileri bir tahlil uygulamasıdır. Bu test sonuçları hipotiroid sorunlarında ve ileri gebelikte düşük değerler verir. Hipertiroid durumunda yüksek değerler verir.
- Serbest T4: T3 testi ile birlikte, TSH sonrası en fazla uygulanan tiroid testidir. Test sonuçları T3 sonuçları gibi değerlendirilir.
Gebelikte Uygulanan Kan Testleri
Gebelik anından doğuma dek, gebelikte kan ve idrar değerleri ölçümü ihmale gelmez. Yaygın olarak uygulanan kan testleri aşağıdadır.
- Red Blood Cells (Eritrosit Sayımı, RBC): Kırmızı kan hücreleri de denen eritrositler, kanda bulunan ve oksijen ile karbondioksit taşıma ile görevli unsurlardır. Kanda optimal düzeyin altında ya da üstünde olmamaları gerekir. RBC tahlili ile kandaki eritrosit seviyesine bakılır. Yüksek RBC, hücrelere kafi miktarda oksijen taşınamadığı anlamına gelebilir. Sigara kullanımı, bazı hastalıklar, yetersiz su tüketimi, deniz seviyesinden çok yüksek bir yerde yaşamak gibi nedenlere de bağlı olabilir. Eritrosit, kemik iliğinde üretildiğinden RBG düzeyinin düşük olması durumunda kemik iliğinde bir sorun ihtimali akla gelir. B vitamini eksikliği, yeme bozuklukları, kemoterapi haricinde Hamilelik durumunda da RBC düşük olabilir. Bu durumda kansızlık sorununu çözmeye yönelik tedavi planlanır.
- Hemoglobin (HGB): Kırmızı kan hücrelerinden bahsederken, bu yapıların kanda oksijen ve karbondioksitin taşıma görevi vurgulanmıştı. Hemoglobin, işte bu kırmızı kan hücrelerinin bünyesinde yer alır ve bu taşıma işinde kırmızı kan hücrelerine yardımcı olurlar. Kırmızı kan hücrelerinin yapısını koruması bakımından da hemoglobin desteği ses konusudur. HGB tahlili ile yaş grubuna göre normal kabul edilen hemoglobin düzeyine bakılır. Hemoglobin düzeyinin düşük olması anemi (kansızlık) anlamına gelir. Bu noktada aneminin kaynağının tespiti, uygulanacak tedavi planı bakımından önem arz eder. Hemoglobin düzeyinin yüksek olması ağır spor yapıyor olmak, çeşitli hastalıklar, sigara kullanmak, yer seviyesinden yüksek yaşamak gibi durumlardan kaynaklanabilir. Hemoglobin kanın akışkanlık düzeyi ile ilgili olup, yüksek düzeyde olması yoğun bir kan yapısına neden olur. Hemoglobin düzeyinin tespit edildiği HGB tahlili sonuçlarına göre hamilelerde, ihtiyaç duyulan önlemler alınır ve tedaviye başlanır.
- Hematokrit (HCT): Kanda bulunan eritrositin ve hemoglobinin, toplam kana oranını veren bir tahlildir. Test sonucunda % (yüzde) ile belirtilen bir değer elde edilir. Kadınlarda (% 36 – 46) ve erkeklerde (%42 – 52) farklı normaller söz konusudur. Sonucun normal kabul edilen aralıktan düşük olması anemi, kemoterapi gibi olasılıkları akla getirir. Gebelik halinde de HCT oranı genellikle düşük çıkmaktadır. Alkol ve sigara kullanımı, deniz seviyesine göre yüksekte bulunma, su kaybı gibi durumlarda normal yüzdesel değerin üzerinde bir sonuçla karşılaşmak söz konusu olabilir. Elbette, HCT sonuçlarınızla ilgili herhangi bir risk durumunda, hekiminiz gerekli yönlendirmeleri yapacaktır.
- Mean Corpuscular Volume (Ortalama Korpuskular Hacmi, MCV): Kırmızı kan hücrelerinin yani eritrositlerin hacmen büyüklüklerini gösteren bir testtir. MCV, gebelikte kan ve idrar değerleri ölçümü bağlamında genellikle uygulanan tam kan sayımına dahil edilen bir tahlildir. Eritrosit hacminin küçük olması yeterli hava taşıma bakımından sorun yaratabileceği gibi, büyük olması ise kılcal yapılarda çalışma sorununa neden olabilir.
- Mean Corpuscular Hemoglobin (MCH): Kırmızı kan hücrelerinde, havayı taşımaya yardımcı olan hemoglobinlerin sayısal olarak durumunu bu tahlil belirlemektedir.
- Red Cell Distrubition Width (RDW): RDW tahlili ile kırmızı kan hücrelerinin kanda, ne kadar yüzeye dağıldıklarını bu tahlil belirler.
- Platelets ya da Trombosit Sayısı (PLT): Kemik iliğinde üretilen bir diğer hücre grubu trombositlerdir. Trombosik oldukça minik boyutlu olup, herhangi bir kanama durumunda, kanamanın olduğu bölgede biriken bu hücreler kanamanın sona ermesini sağlarlar. PLT testi ile kanda mikrolitre için platelets miktarına bakılır. 150.000 ile 450.000 arasında bir sonuç normal sayılır. Bu aralık altında veya üstünde bir değer, takip altına alınır.
- Mean Platelet Volume (MPV): Platelet de denen trombositlerin hacmen boyutunu ölçen bir tahlildir.
- Platelet Distrubition Width (PDW): Platelet denen yapının ne kadarlık bir alanı kapladığını belirleyen bir test uygulamasıdır.
- White Blood Cells (Akyuvar, Lökosit, WBC): Bedenimiz bir kale olsaydı eğer akyuvarlar o kalenin askerleri olurlardı. Akyuvarda denen bu hücreler çeşitli zararlı organizmalara karşı bedeni savunurlar. WBC denen tahlil ile lökosit sayısı ölçülür. 4.000 ile 10.000 aralığı dışında bir tahlil sonucu durumunda, farklı testler uygulanarak bu durumun nedeni tespit edilecektir.
Gebelikte Uygulanan İdrar Tahlilleri
Gebelikte kan ve idrar değerleri ölçümü bahsinde, genellikle uygulanmakta olan idrar tahlilleri aşağıda sıralanmaktadır:
- Dansite (SG): Kelime anlamı olarak yoğunluk demek olan dansite (SG) testi ile idrar ile su karşılaştırılarak, suya göre yoğunluk tespiti yapılır. Protein oranlarını ölçen tahlildir. Doğal aralığın1.002 ile 1.020 değerleri arasında olması beklenir. İdrar rengine bakarak da yoğunluk tahmin edilebilir. Özellikle çok koyu renk genellikle yüksek dansiteye işaret eder. Bu durum, vücudun susuz kalması ya da böbrek sorunlarına işaret ediyor olabilir. Düşük dansite ise başta diyabet riski olmak üzere bazı sorunların işaretçisi olabilir. Elbette bu durumda, hekiminizin size özel yönlendirmesi çok değerlidir.
- pH: pH bir ortamın asitliği ile bazlığını belirlemekte kullanılan bir ölçektir. Söz konusu idrar olduğunda, pH 4,8 ve 7,4 olağan kabul edilir. Hamilelikte pH genellikle 6 dolayında olacaktır.
- Lökosit (LEU): İdrar yapısında lökosit genel olarak belirtmek gerekirse bazı sıkıntıların habercisi olabilmektedir.
- Nitrit (NIT): Birtakım bakteriler Nitratın Nitrite dönüşümünü sağlarlar. Bu durumda Nitrit düzeyi beklenenden fazla olacaktır. Normal Nitrit düzeyi 0 (sıfır) olduğundan, herhangi bir miktarda Nitrit demek, beslenme hataları ya da enfeksiyon anlamına gelir. Özellikle hamile kadınlarda herhangi bir miktarda Nitrit demen acilen duruma müdahale gereği demektir.
- Protein (Pro): Normal şartlar altında kanda protein düzeyinin çok düşük olması beklenir. Zira protein böbrekler tarafından filtre edilir. İdrarda yüksek protein bazen bir rahatsızlık kaynaklı, bazen de böbrek sorunlarıyla alakalıdır. Hamilelik durumunda bir miktar idrar proteini normal olup, kesin değerlendirmeyi doktorunuz yapacaktır.
- Glukoz (Glikoz, GLU): Kan şekeri anlamına gelen GLU testi ile idrara geçen glukoz miktarına bakılır. 180 mg’a kadar bu test sonucu normal (yani negatif) kabul edilir. Bu değerin üzerinde bir test sonucu diyabet bakımından test gerektirir.
- Keton (Ket): İdrarda bulunan Keton seviyesinin aşırı artışı insülin ve glukagon gibi bazı yapılar tarafından kontrol edilir. Ancak diyabetik bir durum söz konusu olduğunda keton miktarının kontrolsüz artışı söz konusu olabileceğinden, keton takibi önemli olmaktadır.
Bir yanıt yazın