Depresyon her insanda görülebilecek ve farklı belirtilere neden olabilecek psikolojik bir rahatsızlıktır. Genellikle gebe annelerde daha çok rastladığımız bu psikolojik bozukluk gebelik öncesi ve sonrası olarak ikiye ayrılmıştır. Gebelik depresyonu hamile kadınlarımıza ve bebeklerine ciddi manada zarar verebilir. Gebelik depresyonu genel olarak hamileliğin ilk ve son aylarında daha çok baş gösterebilir. Hamile kadınlarımız ekonomik durum, hazır olmama, koca ilgisizliği ve dış faktörler yüzünden bu depresyon tuzağına düşebilirler. Depresyon belirtileri ile hamilelik belirtileri birbirleriyle benzerlik gösterebileceği için gebelik dönemi depresyonunu fark etmek zor olacaktır. Bu sebeple her hamile kadının hem kendisi hem bebeği için psikolojik tedavi almasını önermekteyiz.
Gebelik Dönemi Depresyon Belirtileri Nelerdir?
Gebelik sırasında görülen ve önlem alınmadığı takdirde erken doğum, düşük yapma, doğum yaparken zorlanma, zehirlenme gibi etkilere sahip olabilecek gebelik dönemi depresyonu belirtileri hissedildiği anda önlem alınması gereken psikolojik rahatsızlıklardan biridir. Gebelik dönemi depresyonu her kadında farklı belirtilerle ortaya çıkabilir. Bu belirtiler genellikle:
-Daimi mutsuzluk
-Endişelenme ve gereğinden fazla sinir
-Dış görünüşüyle barışık olamama
-Değersizlik ve bebeğe karşı suçluluk psikolojisi
-Çevre ile iletişimi kesme
-Sürekli baş ağrısı çekme
-Yemekten kesilme gibi unsurlardır. Bu ve buna benzer belirtilerle karşı karşıya kaldığını düşünen gebelerimizin tedavi alması hem kendi sağlığı hem bebek sağlığı için önemle vurgulanmaktadır.
Gebelik Döneminde Depresyona Sebebiyet Veren Unsurlar
Gebelikte depresyona girmenize yol açacak birçok faktör vardır. Bunlar genetik, psikolojik, çevresel, sosyal, biyolojik ve hormonsal faktörlerdir. Bu faktörlerin hepsi birbiriyle iç içe olup gebelik depresyonunu ortaya çıkarmaktadır. Uzmanlara göre %40 oranla genetik yapının depresyonu tetiklediği araştırmalarla kanıtlanmıştır. Eğer ailenizde depresyona girme eğilimi fazla olan bireyler var ise dikkat etmeniz gerekmektedir. Gebenin önceden de psikolojik rahatsızlıklarının olması ve gebelik sürecinde hap kullanımını bırakması depresyonun en büyük temellerini atmaktadır. Çevresel faktörler stres, yaşanan herhangi bir rahatsızlık ve şişmanlama depresyona sebebiyet verebilir. Partnerinizin yanınızda olmaması, yalnız duygusu hissetmeniz, alkol veya sigara kullanımı sonucu suçluluk duygusu ve alt üst olan hormonları dizginleyememek gibi etkenlerde bu gebelik dönemi depresyonunun baş unsurlarındandır.
Gebelik Sonrası Depresyonu
Uzun araştırmalar sonucunda elde edilen bilgilere göre uzmanlar gebelik döneminde depresyonunun gebelik sonrası depresyonunu yaşama ihtimalini %60 artırdığını söylemektedirler. Gebelik sonrası depresyonunu lohusalık depresyonu olarak da bilinir. Gebeler doğum yaptıktan sonra hem fiziksel hem manevi yorgunluğu kaldıramayabilirler. Bu nedenle başlıca partnerlerinin yanlarında olması onları bu depresyondan ve yorgunluk halinden çıkarabilir. Bebek bakımı oldukça zor olduğu için partnerleriyle iş paylaşımı yapan kadınlarda daha az gebelik sonrası depresyonuyla karşılaşılmaktadır.
Bir yanıt yazın