Adetten Önce Koyu Renkli Sıvı Neden Akar? Kahverengi Akıntı

Çok sayıda kadın, adetten önce koyu renkli sıvı akıntısının nedenini merak ederler? Özel olarak bu koyu renkli akıntıdan bahsetmeden önce, genel olarak vajinal akıntılari konu edinmek yerinde olacaktır. Vajinal akıntılar temel olarak iki nedenle olabilirler: a- Fizyolojik sebepli vajinal akıntılar, b- Patolojik sebepli vajinal akıntılar.

Bilindiği gibi kadınlar, ortalama her 28 günde bir adet (regl) dönemine girmektedir ki, bu dönemin 14. Gününde ovulasyon ya da kabaca yumurtlama evresidir. İşte bu yumurtlama evresinin hemen öncesinde vajinal akıntı görülür. Ovulasyon yani yumurtlama evresinde görülen bu akıntı organizmanın sağladığı bir kolaylıktır. Zira bu akıntı sayesinde spermler kolayca rahim bölgesine ilerler ve hamilelik ihtimali yükselir. Eğer genel olarak akıntı problemi söz konusu ise, işte bu yumurtlama günleri akıntısı daha ağdalı ve yüksek yoğunluktadır.

Gebelik ve Koyu Renkli Akıntı İlintili Mi?

Modern çağdan önce, sağlık hizmetlerine erişimin bu kadar kolay olmadığı dönemlerde yani, kadınlar bu ve bunun gibi durumların çok daha fazla farkındaydılar. Mesela çocuk sahibi olmak isteyen eşler, bu akıntı döneminde çocuk sahibi olma olasılığının daha yüksek olduğunu biliyorlar ve buna uygun davranıyorlardı. Kısaca kadınlar ve eşleri yoğun kıvamlı akıntıyı beklemekteydiler. Bu koyu renkli ve kıvamlı akıntı demek hamilelik zamanı demekti. Ancak, eğer akıntı sarımsı, yeşilimsi ya da kahverengi ise, hele kokulu ise bu farklı bir durumdur. Patolojik olma ihtimali yüksek bu durumda mutlaka bir hekime görünmek faydalı olacaktır.

Gebelik Belirtisi Olabilir

Menstrual dönemde denen adet dönemi sonunda bazen kahverengi görünümlü akıntı görülebilir. Bunlar genellikle, adet sürecinde atılmayan rahim duvarı artıklarını içermektedirler. Bu dönemde, adet sonunda görülen kahverengi akıntı doğaldır. Ancak adet döneminden önce olan kahverengi görünüme sahip akıntıya dikkat edilmelidir. Adetten önce neden kahverengi görünümlü akıntı gelir?

Bazen gebeliğin gerçekleştiği kadınlarda yerleşme kanaması ya da implantasyon kanaması adı verilen bir kanama görülebilir. Bu kanama, çoğu kez adet dönemi sanılabilir. Oysa yerleşme kanaması, adet kanamasına göre hem daha az hem de daha kısa süreli olur.

İmplantasyon kanaması denen oluşum kabaca şöyle olur, yumurta hücresi sperm tarafından döllenir, Döllenen yumurta hücresi, rahme ulaşır ve rahim duvarına tutunur. Zigot denen bu döllenmiş yumurta, işte bu rahim duvarına tutunma çabası gösterdiği sırada, bir miktar kanamaya neden olabilir. Elbette bu kanama her gebelik durumunda gerçekleşmeyecektir.

Adetten önce neden kahverengi görünümlü akıntı gelir? Gelelim sorumuzun yanıtına; bu tür kahverengi akıntılar gebelikten ya da bazı hastalıklardan kaynaklanabilir. Yine de bu renk akıntı, adet kanaması ile son buluyorsa, bu olağan olarak kabul edilebilir. Bazen geciken adet nedeniyle, gerçekleşen regl sırasında gelecek kan daha koyu renkli, hatta kahverengi olabilir. Bu aslında taze olmayan kandan kaynaklanır bir durumdur.

Kahverengi görünümlü akıntının meydana gelmesinin ardından regl gerçekleşmiyor ise hamilelik ihtimal dahilindedir. Eğer hamilelik söz konusu değilse, sizin yine de bu durumla ilgili bir uzman hekime danışmanız yerinde olacaktır.

Adetten Önce Kahverengi Görünümlü Akıntı

Yine Adetten önce neden kahverengi görünümlü akıntı gelir gibi bir suale verilebilecek bir yanıtta hormonal nedenlerdir.

Toparlamak gerekirse, özetle;

Zigot denen döllenmiş yumurtanın, rahim duvarına tutunması sırasında yerleşme (implantasyon) kanaması olabilir,
Kahverengi kan rengi, kırmızıya dönüşmeden kanama bitmiş ise, ilk gebelikte düşük olasılığı vardır,
Regl ardından, akıntının kahverengileşmesi olağandır. Ancak, regl öncesi akıntıda kahverengiden normal adet rengi kanamaya dönen bir renk söz konusu olmalıdır. Eğer, bu durumda, standart regl yaşanmazsa gebelik en güçlü olasılıktır.
Gebelik önleyici ya da sair amaçla kullanılan çeşitli ilaçlar, bazı hormon dengesizliklerine, bu ise akıntı sorunlarına neden olabilir,
Her durumda en sağlıklı ve sizin için en doğru bilgi için doktorunuza başvurmayı ihmal etmemelisiniz.